Varlık dergisinin Şubat ayı dosya konusu: “Post-Kemalizm”
Post-Kemalizm’den herkes “kendine göre” bir şey anlıyor, diğer yandan birbirinden farklı kesimler –aralarındaki kavgaya son vermeden– Post-Kemalizm ortak paydasında buluşabiliyorlar. Peki nasıl bir ortak payda bu? Post-Kemalizm’in bir ortak payda olacak denli tutarlılığa sahip olduğu söylenebilir mi? Kendine Post-Kemalist diyen var mı?
Sağcı veya solcu olsunlar, siyasi hayatımızdaki otoriterliği, demokrasiye dair güncel sorunlarımızı, kimliklerimiz üzerindeki baskıları “yanlış kurulmuş Cumhuriyet” tezine dayandıranlar, devletin temelinde bir “ilk günah” arayanlar, Batılılaşmayı ve Kemalizm’i “kültürel yabancılaşma” olarak görenler sahneye yeni çıkmadılar, ancak bu düşüncelerin kimlerin çıkarına hizmet ettiği, toplumda yarattığı algı, sonuçlarıyla birlikte henüz yeterince incelenip sorgulanmadı, tartışmalar sürüyor.
Varlık dergisi olarak Şubat ayı dosyamızı Türkiye’de tarihyazımını ve güncel siyaseti yeni bir okumaya sürükleyen Post-Kemalizm kavramına ayırdık. Post-Kemalizm’e ve açılımlarına farklı perspektiflerden yaklaşan yazılarla oluşturduğumuz dosyamızda elbette çeşitli eksikler görüyoruz ama bu konuda emek vermekten mutluyuz. İlker Aytürk, Yüksel Taşkın, Yalın Alpay, Korkmaz Alemdar ve Selçuk Orhan’a yazılarıyla dergimize değer kattıkları için teşekkür ederiz. İleride başka yazılarla meseleye yeni bakış açıları getirmeyi umuyoruz.
Bir teşekkür de okurlarımıza borçluyuz tabii ki, Varlık’la birlikte düşünmeye devam ettikleri için.
Mart sayımızda buluşmak üzere.
Mehmet Erte